Çocuklarda Ekimoz, deride görülen morluk, çürük ve ezikler için kullanılan bir tıbbi terimdir. Halk arasında morluk olarak bilinen ekimoz, cilt yüzeyinin altındaki kan damarlarının yırtılması nedeniyle cildin renginin değişmesini ifade eder.
Çocuklarda koyu mor lekeler, kan damarlarından derinin üst tabakasına kan sızdığında oluşur. Genellikle bir yaralanmadan kaynaklanır. Vurma veya düşme, cildinizin yüzeyinin hemen altındaki kan damarlarını hasara uğratır. Deride kesik olmadığında kan dışarı çıkamaz, bu nedenle derinin altında birikir.
Çocuklarda ekimoz çoğunlukla travmaya bağlıdır, yani vurma çarpma düşme gibi bir nedenle olur.
Ekimozlar genel olarak çocuklarda ve yaşlılarda rastlansa da yetişkinlerde de görülebilir bunun en büyük nedeni ise cilt yapısının hassas olmasıdır. Ekimoz vücutta en çok kollarda ve bacaklarda görülür çünkü kişilerin en çok mobilya kapı kolu vb. yerlere çarptıkları uzuvlar, kollar ve bacaklardır.
Çoğu ekimoz, oluştuğu bölgede dokunmayla kedisini gösteren bir acı dışında önemli bir rahatsızlık yaratmaz. Çoğu zaman kendiliğinden iyileşir. Çeşitli krem tedavisiyle iyileşme süreci hızlanabilir.
Trombositler, kan pıhtılaşma faktörleri veya kan damarları ile ilgili sorunlar da ekimoza neden olabilir. Kolay morarma, hemofili veya Von Willebrand hastalığı gibi bir kanama bozukluğunun belirtisi olabilir.
En yaygın neden travmadır. Ekimoz en çok travma sonucunda görülse de bazı durumlarda farklı faktörlere de bağlı olarak ortaya çıkabilir. Çeşitli hastalıklar, enfeksiyonlar, yaralanmalar veya doku bütünlüğünü bozan herhangi bir durum, ekimoza neden olabilir. Kişinin kullandığı ilaçlar kan yapısında değişiklikler neden olabileceği için yine ekimoz oluşumunu hızlandırabilir.
Aspirin gibi kan sulandırıcı ilaçlar, steroid, antidepresanlar başta olmak üzere, ilaçlar ve bazı gıda takviyeleri cildin kolay morarsına sebebiyet verebilirler. Bununla beraber kanın pıhtılaşmasında görev alan ve trombosit hücrelerindeki sayının düşmesi veya kanın pıhtılaşmasında görev alan proteinlerin eksikliğine neden olan başta kan hastalıkları morarmaya neden olabilir.
Altta yatan hastalıklar, aynı zamanda, kemik iliğindeki kök hücrelerin otoimmün yıkımı nedeniyle kemik iliğinin yeni kan hücrelerinin üretimini durdurduğu bir durum olan aplastik anemi de dahil olmak üzere, bir kişiyi ekimoza yatkın hale getirebilir.
Lösemi, akut böbrek yetmezliği, siroz, pıhtılaşma bozuklukları (örneğin, hemofili, von willebrand hastalığı) ve K vitamini eksikliği de ekimoza yol açabilir. Göbek bölgesini çevreleyen ekimozlar varsa, Cullen işareti olarak adlandırılır ve karaciğer sirozu, pankreatit veya karın boşluğunda rüptüre bir kist neden olabilir.
Hemofili: Bu durum, vücudun bir yaralanmadan sonra kan pıhtısı oluşturma yeteneğini bozan kalıtsal bir genetik bozukluktur. Pıhtılaşmaya dahil olan farklı kan proteinlerini etkileyen iki ana türü vardır: hemofili A (faktör VIII eksikliği) ve hemofili B (faktör IX eksikliği). Hemofili hastaları kolayca morarma eğilimindedir.
Anemi: Anemi, kandaki kırmızı kan hücrelerinin veya hemoglobin miktarının azalmasına verilen isimdir. Çeşitli diğer belirtilere ek olarak, anemi ile ilişkili tipik demir eksikliği, kanın daha az oksijen tutmasına ve cildin morarmaya karşı daha duyarlı olmasına neden olabilir.
K Vitamini Eksikliği: Vücut, kanın pıhtılaşmasında önemli olan proteinleri oluşturmak için K vitamini kullanır. O halde K vitamini eksikliği, hemofiliye benzer şekilde morarmaya neden olabilir.
Von Willebrand Hastalığı: Bu nispeten yaygın kanama bozukluğu, aşırı kanama ve kolay morarmaya neden olabilen, genetik olarak kalıtsal bir durumdur.
Trombositopeni: kanda anormal derecede düşük trombosit sayısı anlamına gelir. Trombositler kanın pıhtılaşmasında önemli bir faktör olduğundan, düşük trombosit sayısı aşırı kanamaya ve kolay morarmaya neden olabilir.
Lösemi: Lösemi, kemik iliğinden kaynaklanan ve vücutta büyük miktarlarda anormal kan hücrelerine neden olabilen bir kan kanseri türüdür. Lösemi, kanserle ilgili belirtileerin yanı sıra morarma, kanama ve daha yüksek enfeksiyon riskine neden olabilir.
İlaçlar: Aspirin veya antibiyotikler gibi bazı ilaçlar vücudu morarmaya karşı daha duyarlı hale getirebilir.
İdiyopatik Trombositopenik Purpura (ITP): ITP, antikorların kandaki trombositlere saldırmasına ve onları parçalamasına neden olan otoimmün bir hastalıktır. ITP'nin en belirgin belirtilerinden biri, cilt altındaki kanamadan kaynaklanan morluk benzeri bir döküntü (purpura) veya küçük noktalardır (peteşi).
Henoch-Schonlein Purpura (HSP): ITP'ye benzer şekilde HSP, deri altı kanamayı da gösteren küçük, kırmızı morluklara neden olan bir deri hastalığıdır.
Ekimoza benzeyebilecek diğer durumlar arasında hematom, peteşi ve purpura yer alır. Hematomlar tipik olarak boyut olarak daha büyüktür; vücudun daha fazlasını kaplar. Peteşi, deride genellikle 0,3 santimetreden daha küçük olan noktasal lezyonlardır, purpura ise ekimozlardan daha küçük fakat peteşilerden daha büyüktür. Ekimoz, hücre fonksiyonunun bozulması veya travma nedeniyle dokulara kan sızmasından kaynaklanabilirken, çürük (hematom) travmadan kaynaklanan olarak tanımlanır.
Çocuklarda ekimoz olmasına pıhtılaşma yeteneğini etkileyen bazı ilaçlar neden olabilir.
Çocuklarda ilk olduğunda ekimoz cildi koyu mor bir renge dönüştürür. Çürük iyileştikçe yeşile, sarıya veya kahverengiye dönebilir.
Ekimoz ilerleyip iyileştikçe, hemoglobinin (yani kanda bulunan oksijen taşıyan bir molekülün) biyokimyasal parçalanması nedeniyle renk tipik olarak koyu mor ve maviden sarı veya yeşile döner. Nesnelere çarpıp sık sık düşebilen aktif çocuklarda ve ayrıca yaşlı erişkinlerde deri incelmesi ve incelmesi nedeniyle ekimoz görülmesi daha yaygındır.
Çocuğunuzda ekimoz, yani ciltte morarmalar varsa, hangi ilaçların kullanıldığı, ailede herhangi birinin kanama veya pıhtılaşma bozukluğu olup olmadığı, morlukların kendiliğinden mi yoksa bir vurma çarpma sonrası mı olduğu öyküde önemlidir.
Ekimozların bir yaralanmadan ziyade bir kanama bozukluğundan kaynaklanabileceğine dair işaretler şunlardır:
Yapılacak kan testleri ekimozun nedenini bulmada yardımcı olabilir. Testler anormal kan hücrelerini veya normalde kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan trombositlerin azaldığını gösterebilir.
Küçük bir düşme veya çarpma ekimoza neden olduysa, ilk bir veya iki gün boyunca günde birkaç kez çürüğe soğuk buz uygulaması yapılmalıdır. Ekimoz genellikle iki ila üç hafta içinde kendi kendine iyileşir. Çoğu zaman ekimoz lekeleri tedavi edilmeden kaybolur.
Tedavi için ekimozun sebebi bilinmelidir.
Bir kişi yaralanmamışsa ve ekimozun nedeni açık değilse, bazı ek testler yapılır. Morluğun ciddiyetine bağlı olarak, bir röntgen görüntüleme veya MRI taraması yapılabilir. Bu görüntülemedeki bulgular ile teşhis ve tedavide yol alınır.
Aşağıda ekimoza bağlı olarak yapılabilecek bazı tedaviler verilmiştir:
Soğuk Kompres: Genellikle travmalara bağlı olan basit ekimozlarda soğuk kompres işe yarar. Buz tedavisi vazokonstriksiyona (damarın çeperinin kendini daraltması) yardımcı olur ve yaralı bölgeyi uyuşturmaya yardımcı olur. Ayrıca kanın dokulara daha fazla yayılmasını önler.
Dinlenme: Ekimozlar özellikle travma nedeniyle ortaya çıkarsa dinlenmek önemlidir. Cildin kıvrım yerlerinde, ayakta veya bacakta meydana gelen ekimozlar sürekli olarak fiziksel bir stres altındadır. Dinlenme ile bu fiziksel stres azaltılır ve hastaların iyileşmesi hızlanır.
İlaçlar: Bazı ağrı kesiciler (lokal anestezik ile birlikte kullanıldığında kan damarlarının kasılmasına yardımcı olur) veya k vitamini merhemleri gibi lokal merhemler ağrının azaltılması ve ekimozun hızlı bir şekilde iyileşmesi için işe yarabilir.
Alçılar: Ekimoz kırık bir kemiğe bağlıysa, kemiğin cerrahi olarak tedavi edilmesi ve tamamen iyileşmesi için alçı ile yerine yerleştirilmesi gerekir.
Altta yatan hastalığın tedavisi: Ekimoz, yaralanma dışında bir nedenden kaynaklanıyorsa, altta yatan durum dikkatlice incelenmeli ve bir doktor tarafından tedavi edilmelidir.
Ekimozun iyileşmesi tipik olarak çok iyidir. Çoğu durumda ekimoz küçüktür ve sağlıklı çocuklarda nispeten hızlı bir şekilde düzelir. Zaten tedavi edildikten sonra yeni ekimoz semptomları geliştirirseniz, morluklarınız büyüyorsa veya 2 hafta sonra ilerleme görmüyorsanız mutlaka altta yatan neden araştırılmalıdır.
Kliniğimizin aşağıdaki kurum veya özel sigortalarla anlaşması bulunmaktadır. Anlaşmamız olmayan özel sigorta ve kurumlara TTB fiyat tarifesinden fatura düzenlediğinden, hastalarımız ödedikleri ücreti sigortalarından ve kurumlarından tahsil edebilmektedirler.