Çocuklarda kanser, vücuttaki bazı hücrelerin kontrolsüz bir şekilde büyüdüğü ve vücudun diğer bölgelerine yayıldığı bir hastalıktır. Kanser, trilyonlarca hücreden oluşan insan vücudunda hemen hemen her yerde başlayabilir. Normalde insan hücreleri, vücudun ihtiyaç duyduğu yeni hücreler oluşturmak için büyür ve çoğalır. Hücreler yaşlandıklarında veya hasar gördüklerinde ölürler ve yerlerini yeni hücreler alır. Bazen bu düzenli süreç bozulur ve anormal veya hasarlı hücreler büyümemeleri gerekirken çoğalır. Bu hücreler, tümörleri oluşturabilir. Tümörler kanserli olabilir veya kanserli olmayabilir (iyi huylu).
Kanserli tümörler yakındaki dokulara yayılır veya onları istila eder ve vücutta uzak yerlere seyahat ederek yeni tümörler (metastaz adı verilen bir süreç) oluşturur. Kanserli tümörler malign tümörler olarak da adlandırılabilir.
Erişkinlerdeki gibi çocuklarda da kanser meydana gelebilir. Fakat, çocuklarda kanser nadirdir. Çoğu kanser yetişkinlerde gelişir. Tüm kanserlerin ancak %1-2’si çocuklarda görülür. Çocuklarda her yıl yeni kanser görülme sıklığı milyonda 120-130 olarak bildirilmektedir.
Diğer bir deyişle; “Her 3 yetişkinden 1'i yaşamları boyunca kansere yakalanırken, 285 çocuktan 1'inin 20 yaşından önce kansere yakalanacağı tahmin edilmektedir”.
Çocuklarda kanser neden olur, sorusu oldukça merak edilir. Çocukluk çağı kanserlerin bilinen bir nedeni yoktur.
Küçük bir kanser yüzdesi, down sendromu, diğer kalıtsal genetik anormallikler veya önceden radyasyona maruz kalma gibi genetik bir bozuklukla bağlantılı olabilir. Erişkin kanserlerinde olduğu gibi çocukluk kanserlerinde de yapısal ve çevresel nedenlerin rol oynadığı bilinmektedir. Ailevi yatkınlık, doğumsal hastalıklar, doğumsal anomaliler, gen bozuklukları, bağışıklık sistemi bozuklukları başlıca yapısal nedenlerdir. Çevresel nedenler arasında ise; fizik (radyasyon),kimya (ilaç, endüstri tarım ürünleri),virüsler ve beslenme gibi faktörler yer almaktadır.
Çocuklarda kanser, kan ve lenf düğümü sistemleri, beyin ve omurilik (merkezi sinir sistemi ),böbrekler, diğer organlar ve dokular dahil olmak üzere vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir. Pediatrik kanser olarak da adlandırılan "çocukluk kanseri", çocuklarda bulunan çeşitli kanser türlerini tanımlamak için kullanılan genel bir terimdir.
15 yaşın altındaki çocuklarda teşhis edilen en yaygın kanser türleri aşağıdadır:
Çocukluk çağında görülen kanserlerin yaklaşık %30’unu lösemi oluşturur. Geri kalan % 70 içinde, ülkemizde ikinci sırada lenf bezi kanserleri (Hodgkin ve Hodgkin-dışı lenfoma) yer almaktadır. Bunları sırasıyla sinir sistemi tümörleri, nöroblastoma, Wilms tümörü ve yumuşak doku sarkomaları (rabdomiyosarkoma) izlemektedir. Kemik, deri, göz ve karaciğer tümörleri ise çocuklarda daha nadirdir.
Çocuklarda kanser klinik, biyolojik ve genetik olarak erişkinlerde görülen kanserlerden farklıdır. Erişkinlerde bildirilen klasik kanser belirtileri yoktur. Hastalığın tipine, başlangıç veya yayılma bölgelerine göre, bir veya birden çok, belirti ve bulgular ortaya çıkabilir.
Çocuklarda kanseri erken tanımak genellikle zordur. Çünkü belirti ve bulguları relatif olarak nonspesifiktir. Sık görülen diğer çocuk hastalıklarının belirti ve bulgularının taklit edebilirler. Örneğin; Çocukluk çağının en sık rastlanan kanseri olan löseminin belirtileri birçok sıradan çocuk hastalığında da görülebilir.
Yetişkinlerde varolan erken tanı için tarama testleri, çocukluk çağı kanserlerinde yok, bu nedenle anne ve babaların aşağıdaki belirtiler konusunda uyanık olması çok önemli.
Birkaç haftadan uzun süren, alışılmış basit testlerle (kan sayımı, idrar ve dışkı tetkiki) açıklanamayan ve sık başvurulan tedavi yöntemleri (antibiyotik, ağrı kesici, ateş düşürücü) ile düzelmeyen belirtilerin üzerinde durulmalı, daha ayrıntılı araştırmalar için çocuk onkoloji-hematoloji uzmanlarının bulunduğu hastanelere başvurulmalıdır.
Pediatrik kanser tanısına kadar geçen zaman değişkendir. En sık görülen belirti ve bulguların neler olduğu, yaşa göre ayırıcı tanı iyi bilinmeli.
Aşağıdaki tabloda, çocukluk çağı kanserlerinde sık bulunabilen belirtiler yer almaktadır.
Belirtiler | Hastalıklar |
---|---|
Kronik Kulak Akıntısı | Rabdomyosarkom, Langerhans Hücreli Histiositoz |
Kemik Ağrısı ile Birlikte Ateş | Lösemi, Ewing Sarkom |
Kusma ile Birlikte Başağrısı | Beyin Tümörleri |
Antibiyotiklere Cevapsız Boyunda Kitle | Hodgkin ve Non-Hodgkin Lenfoma |
Lökokori | Retinoblastom |
Halsizlik ve Solukluk | Lösemi ve Lenfomalar |
Kemik Ağrısı | Lösemi, Ewing Sarkom, Nöroblastom |
Kilo Kaybı | Hodgkin Lenfoma |
Çocuklarda kanser şüphesi olduğu zaman yapılan bir çok değişik laboratuar ve radyolojik inceleme vardır. Ayrıca kanserin başladığı yerden vücudun başka bir bölümüne yayılıp yayılmadığını öğrenmek için testler yapılmalıdır. Örneğin, görüntüleme testleri kanserin yayılıp yayılmadığını gösterebilir.
Çoğu kanser türü için, doktorun vücudun bir bölgesinde kanser olup olmadığını bilmesinin tek kesin yolu biyopsidir. Biyopside, doktor laboratuvarda test etmek için küçük bir doku örneği alır. Biyopsi mümkün değilse, doktor tanı koymaya yardımcı olacak başka testler önerebilir.
Çocuklarda kanser şüphesi olduğu zaman yapılacak testleri seçerken şu faktörler göz önünde bulundurulur:
Kan testleri: Rutin kan testleri, bir kişinin kanındaki farklı hücre türlerinin sayısını ölçer. Çok yüksek veya çok düşük belirli hücrelerin seviyeleri, belirli kanser türlerinin varlığını gösterebilir.
Biyopsi: Biyopsi, mikroskop altında incelenmek üzere az miktarda dokunun çıkarılmasıdır. Diğer testler kanserin varlığını öngörebilir, belirli beyin tümörü türleri dışında sadece biyopsi kesin tanı koyabilir. Gerçekleştirilen biyopsi türü, tümörün konumuna bağlıdır. Biyopsi sırasında alınan numune bir patolog tarafından analiz edilir.
Kemik iliği aspirasyonu ve biyopsisi: Bu iki işlem benzerdir ve genellikle daha büyük kemiklerin içinde bulunan süngerimsi, yağlı doku olan kemik iliğini incelemek için aynı anda yapılır. Kemik iliğinin hem katı hem de sıvı kısmı vardır. Bir kemik iliği aspirasyonu, sıvının bir örneğini bir iğne ile çıkarır. Kemik iliği biyopsisi, bir iğne kullanılarak az miktarda katı dokunun çıkarılmasıdır. Bir patolog daha sonra örnekleri bir laboratuarda inceler.
Lomber ponksiyon: Lomber ponksiyon, kanser hücrelerini veya tümör belirteçlerini aramak için bir beyin omurilik sıvısı (BOS) örneğini almak için bir iğnenin kullanıldığı bir işlemdir. Tümör belirteçleri, belirli kanser türlerine sahip kişilerin kanında, idrarında veya vücut dokularında normalden daha yüksek miktarlarda bulunan maddelerdir. BOS, beyin ve omurilik çevresinde akan sıvıdır.
Ultrasonografi: Ultrason, iç organların bir resmini oluşturmak için ses dalgalarını kullanır. Hastalar genellikle ultrason sırasında uyanıktır.
Bilgisayarlı tomografi (CT) taraması: BT taraması, farklı açılardan alınan x-ışınlarını kullanarak vücudun içinin fotoğraflarını çeker. Bir bilgisayar daha sonra bu resimleri herhangi bir anormallik veya tümör gösteren ayrıntılı, 3 boyutlu bir görüntüde birleştirir. Tümörün boyutunu ölçmek için bir BT taraması da kullanılabilir. Bazen, görüntü üzerinde daha iyi ayrıntı sağlamak için taramadan önce kontrast madde adı verilen özel bir boya verilir. Bu boya hastanın damarına enjekte edilebilir veya yutulması için hap veya sıvı olarak verilebilir.
Manyetik rezonans görüntüleme (MRI): Bir MRI, vücudun ayrıntılı görüntülerini üretmek için x-ışınları değil manyetik alanlar kullanır. MRG, tümörün boyutunu ölçmek için de kullanılabilir. Daha net bir resim oluşturmak için taramadan önce kontrast madde adı verilen özel bir boya verilir.
Pozitron emisyon tomografisi (PET) veya PET-CT taraması: PET taraması genellikle PET-CT taraması adı verilen bir CT taramasıyla birleştirilir. PET taraması, vücuttaki organ ve dokuların resimlerini oluşturmanın bir yoludur. Hastanın vücuduna az miktarda radyoaktif bir madde enjekte edilir. Bu şeker içeren madde en fazla enerjiyi kullanan hücreler tarafından alınır. Kanser, enerjiyi aktif olarak kullanma eğiliminde olduğundan, radyoaktif maddenin daha fazlasını emer. Bir tarayıcı daha sonra bu maddeyi algılayarak vücudun içinin görüntülerini üretir.
Bu testlerin çoğu, tedavinin ne kadar işe yaradığını anlamak için çocuğun tedavi periyodu sırasında ve sonrasında tekrar edilebilir.
Çocuklarda kanser tedavisi seçenekleri ve tavsiyeleri, kanserin türü ve evresi, olası yan etkiler ve hastanın tercihleri ile genel sağlık durumu gibi çeşitli faktörlere bağlıdır. Genel olarak çocuklarda kanser tedavisinde cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi kullanılır.
Cerrahi, bir operasyon sırasında kanserli veya kanserli olmayan tümörün ve çevresindeki bazı sağlıklı dokuların çıkarılmasıdır. Tümörü olan birçok çocuk, tedavilerinin bir parçası olarak bir noktada ameliyata ihtiyaç duyacaktır.
Ameliyatın amacı, tüm tümörü ve tümörün etrafındaki dokuyu çıkarmak, negatif bir cerrahi sınır bırakmak, yani sağlıklı dokuda hiçbir tümör bırakmamaktır. Çoğu çocukluk çağı tümörü için, ameliyattan sonra mikroskobik tümör hücrelerinin geride kalması riski vardır. Bu durumda, daha sonra kemoterapi, radyasyon tedavisi veya diğer tedavilerin yapılması gerekir.
Sistemik tedavi, vücuttaki kanser hücrelerini yok etmek için ilaç kullanılmasıdır. Sistemik tedaviler genellikle bir pediatrik onkolog tarafından yapılır. Kemoterapi ve immünoterapi sistemik tedavide kullanılır.
Kemoterapi, genellikle kanser hücrelerinin büyümesini, bölünmesini ve daha fazla hücre yapmasını engelleyerek kanser hücrelerini yok etmek için ilaçların kullanılmasıdır.
Bir kemoterapi rejimi veya programı, genellikle belirli bir süre boyunca verilen belirli sayıda döngüden oluşur. Kemoterapinin yan etkileri kişiye ve kullanılan ilaca ve doza bağlıdır, ancak yorgunluk, enfeksiyon riski, bulantı ve kusma, saç dökülmesi, iştahsızlık ve ishali içerebilir. Bu yan etkiler genellikle tedavi bittikten sonra kaybolur.
Biyolojik terapi olarak da adlandırılan immünoterapi, vücudun kanserle savaşmak için doğal savunmasını güçlendirmek için tasarlanmıştır. Bağışıklık sistemi işlevini iyileştirmek, hedeflemek veya eski haline getirmek için vücut tarafından veya laboratuvarda yapılan malzemeleri kullanır. İmmünoterapi örnekleri arasında kanser aşıları, monoklonal antikorlar ve interferonlar bulunur.
Radyasyon tedavisi, kanser hücrelerini yok etmek için yüksek enerjili x-ışınlarının veya fotonlar gibi diğer parçacıkların kullanılmasıdır. Radyasyon alanındaki sağlıklı organ ve dokular, özellikle küçük çocuklarda, hasar ve ikinci kanser riski altında olduğundan, doktorlar sıklıkla bu yaş grubunda radyasyon tedavisinin kullanımını mümkün olduğunca önlemeye veya en aza indirmeye çalışırlar.
Radyasyon tedavisinin en yaygın türü, vücudun dışındaki bir makineden verilen radyasyon olan dış ışın radyasyonu olarak adlandırılır.
Kemik iliği nakli, kanser içeren kemik iliğinin son derece uzmanlaşmış hücrelerle değiştirildiği tıbbi bir işlemdir. Hematopoietik kök hücreler olarak adlandırılan bu hücreler, sağlıklı kemik iliğine dönüşür. Hematopoietik kök hücreler, hem kan dolaşımında hem de kemik iliğinde bulunan kan oluşturan hücrelerdir. Bu işleme kök hücre nakli, kan kök hücre nakli veya hematopoietik kök hücre nakli de denir.
Replasman kök hücrelerinin kaynağına bağlı olarak iki tip hematopoietik kök hücre nakli vardır: allojenik (ALLO) ve otolog (OTO). Allojenik nakilde başka bir kişiden bağışlanan kök hücreleri kullanırken, otolog nakilde hastanın kendi kök hücrelerini kullanır. Her iki tipte de amaç, yüksek doz kemoterapi ve/veya radyasyon tedavisi kullanarak kemik iliği, kan ve vücudun diğer kısımlarındaki tüm kanser hücrelerini yok etmek ve ardından sağlıklı kemik iliği oluşturmak için kan kök hücrelerinin değiştirilmesine izin vermektir.
Çocuk kanserlerinin tedavisinde hastanın yaşına, hastalığın tipine, yerleşim bölgesine ve çevreye ya da uzak organlara yayılıp yayılmadığına (evresine) göre değişmek üzere bir/birden çok tedavi modeli birlikte veya ardışık olarak kullanılmaktadır.
Farklı tedavi modellerinin yer alacağı hastalıklarda ilgili uzmanlar; çocuk onkoloji-hematoloji uzmanları, çocuk cerrahları, farklı organların onkoloji cerrahları, radyasyon onkoloji uzmanlarıdır. Bu uzmanlar, ‘Tümör Konseyleri’ oluşturup ortak kararlar alarak, tedavi sürecinde önemli rol oynarlar.
Kanser ve yanı sıra pek çok hastalık açısından, doğum anından itibaren çocuğun güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olması için gereken tedbirlerin ihmal edilmemesi gerekir. Bunların başlıcaları doğru beslenme, temizlik ve çocukluk aşılarıdır.
Bir çocuk kanser olduğunda, ailenin her üyesinin desteğe ihtiyacı vardır. Ebeveynler, çocuklarının kanser tanısını duyduklarında genellikle şoka girerler ve bunalmış hissederler. Dürüst ve sakin konuşmalar, çocuğunuz ve kardeşleriyle konuşurken güven oluşturur. Bu zor dönemde kendinize iyi bakmanız önemlidir. Destek için çocuğunuzun tedavi ekibine ve ailenizdeki akrabalarınıza anlatmanız gereklidir.
Çocuğunuzla konuşurken, çocuğunuzu en iyi tanıdığınız bilgisiyle başlayın. Çocuğunuza yardımcı, doğru ve doğru bilgiler için size bağlıdır. Çocuğunuz ses tonunuzdan ve yüz ifadelerinden çok şey öğrenecek, bu nedenle çocuğunuzla konuşurken sakin olun.
Çocuğunuzun fiziksel değişikliklere uyum sağlamasına yardımcı olmanız gerekir.
Çocuklar nasıl göründükleri ve başkalarının onlara nasıl tepki verdiği konusunda hassas olabilirler.
Fiziksel değişikliklere hazırlanın: Tedavi çocuğunuzun saçının dökülmesine neden olacaksa, çocuğunuzun önceden eğlenceli bir şapka, atkı ve/veya peruk seçmesine izin verin. Bazı tedaviler kiloda değişikliklere neden olabilir. Bir diyetisyenle görüşmek, çocuğunuzun tedavi sırasında vücudunun güçlü kalması için ihtiyaç duyduğu besinleri almasına yardımcı olabilir.
Yan etkiler: Çocuğunuzun doktoru ve hemşiresi sizinle ve çocuğunuzla destekleyici bakım hakkında konuşacaktır. Bu, yan etkileri yönetmek ve çocuğunuzun yaşam kalitesini iyileştirmek için verilen bakımdır. Ağrıyı azaltmaya, iyi beslenmeyi sağlamaya, enfeksiyonu önlemeye ve tedavi sırasında sık görülen sağlık sorunlarını yönetmeye yardımcı olacak bilgileri doktorunuzdan almalısınız.
Kanser tedavisi uzun ve zorlu bir süreçtir. Çocuklar belli süreler sosyal ortamlarından, arkadaşlarından, okullarından uzak kalmaktadırlar. Bu süreçte çocukların ve ailelerin psikolojik ve sosyal yönden de desteklenmeleri gerekir.
Beyaz kuremiz 56 ama teshiskonulamiyor normalmi
randevu alarak gelmelisiniz geçmiş olsun
Kliniğimizin aşağıdaki kurum veya özel sigortalarla anlaşması bulunmaktadır. Anlaşmamız olmayan özel sigorta ve kurumlara TTB fiyat tarifesinden fatura düzenlediğinden, hastalarımız ödedikleri ücreti sigortalarından ve kurumlarından tahsil edebilmektedirler.